Bobo’nun çabukluk eksikliği, Delgado’nun savunma arkasına atmayı esirgediği koşular ilk yarıda Gençlerbirliği savunmasını açık düşürmeyen, Koray’ı da milli yapan unsurlardı. Cisse’nin katılımcılığı da yeterli düzeyde değildi. Beşiktaş sadece İbrahim Üzülmez’in indirmelerine endeksli bir hücum anlayışı ile sınırlı kaldı ilk 45 dakikada. Samet Aybaba’nın Beşiktaş’ı durdurma planı doğruydu. En caydırıcı yönü, tempolarını önledi Siyah-Beyazlılar’ın... Zamanlama açısından olmasa da, tercihlendirmede son derece doğru değişikliklere imza attı Denizli.
Delgado’nun ilk yarıda hiç soyunmadığı ceza alanı girişimlerini Yusuf oyuna girdikten sonra, ayağına ilk değen topla başlattı. Ve iki yeni giren oyuncusunun işbirliği ile Beşiktaş golünü buldu. O dakikaya kadar sahada basmadık yer bırakmayan, bütün kademelerde hazır ve nazır bulunan Ernst, takımını öne geçirirken forvetinden de önce olması gereken en doğru yerdeydi yine.
Beşiktaş’ı rahatlatacak şansları Bobo yakaladı. Ama ağırlığı ve ciddiyetsizliği kendisine engel oldu.
Gençlerbirliği’nin baskısı hissedilmeye başlamıştı ki, bu kez de sahanın bir diğer çalışkan ismi Ekrem nefes aldırdı takımına. Bu net galibiyete rağmen Beşiktaş dün gece dengeli bir oyunun sahibiydi. Pervasızca hücumlar yoktu. Rakibine pozisyon vermedi ama bunda Toraman ve Sivok’un bireysel başarısı da fazlaydı.
Samet Aybaba, Troisi’ye uzun süre tahammül etti. Burhan ikinci yarının başında oyuna girseydi Beşiktaş savunması, farkı bulana kadar çok daha ciddi sıkıntılar yaşayabilirdi. Hakem Deniz Çoban geçen haftaki olaylardan sonra biraz soğukkanlılığını yitirmişti sanki. Yalnız bu hakemimiz iyi yolda, umarım tedirginliğini bir an önce atlatır